to make a hole, to push forward or out

listen to the pronunciation of to make a hole, to push forward or out
الإنجليزية - التركية

تعريف to make a hole, to push forward or out في الإنجليزية التركية القاموس.

bore
{f} bunaltmak
bore
sıkmak

Zaten bildiğin şeyleri tekrarlayarak seni sıkmak istemiyorum. - I don't want to bore you by repeating things you already know.

Canınızı sıkmak istemiyorum. - I don't want to bore you.

bore
sondaj deliği
bore
usanç vermek
bore
başını ağrıtmak
bore
büyük gel dalgası
bore
{i} can sıkıcı
bore
oyuk
bore
delgi
bore
delik
bore
{f} kafa uzatmak (at)
bore
{i} oyu

Tüm öğleden sonra video oyunlarından sıkılmadın mı? - Do you not get bored of videogames all afternoon?

Mary oyundan sıkılmış gibi görünüyor. - Mary seems to be bored with the game.

bore
{i} kalibre
bore
{f} kabak tadı vermek
bore
met dalgası
bore
(fiil) sıkmak, can sıkmak, bunaltmak; daraltmak, delmek, delik açmak, oymak; kabak tadı vermek; sondaj yapmak, kafa uzatmak (at)
bore
{f} sondaj yapmak
bore
delik/sonda/dalga/sıkıntı
bore
boru
bore
{f} daraltmak
الإنجليزية - الإنجليزية
{v} bore
to make a hole, to push forward or out
المفضلات