الإنجليزية - التركية
تعريف to make (something unpleasant) seem less so في الإنجليزية التركية القاموس.
- sugar
- {i} şeker
Lütfen bana şekeri uzat.
-Please pass me the sugar.
O, şekersiz kahve sever.
-He likes coffee without sugar.
- sugar
- {f} şeker koy
Kahveme bir küp şeker koyun lütfen.
-Please put a lump of sugar in my coffee.
Biz çayımıza şeker koyarız.
-We put sugar in our tea.
- sugar
- şeker koymak
Tom her zaman iyi bir fincan kahveyi mahvetmenin en iyi yolunun içine krema ve şeker koymak olduğunu söylüyor.
-Tom always says the best way to ruin a good cup of coffee is to put cream and sugar in it.
- sugar
- tatlı sözlerle yumuşatmak veya hafifletmek
- sugar
- {f} tatlı sözler etmek
- sugar
- {i} para
- sugar
- şekerlenmek
- sugar
- {i} şekerim
Hiç kalan şekerimiz var mı?
-Do we have any sugar left?
Bizim şekerimiz tükendi.
-We have run out of sugar.
- sugar
- {f} şeker katmak
- sugar
- {f} kompliman yapmak
- sugar
- {i} tatlım
- sugar
- akça ağaçtan şeker çıkarmak
- sugar
- sugar beet şeker pancarıBeta saccharifera
- sugar
- {i} iltifat
- sugar
- {i} tatlı söz
- sugar
- {i} kompliman
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to make (something unpleasant) seem less so في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- sugar
She has a gift for sugaring what would otherwise be harsh words.
to make (something unpleasant) seem less so
النطق
Resimler
المفضلات