Büyük annem giysiler örmeyi seviyor.
- My grandmother likes to weave things.
Bu türde örümcekler ağ örmezler.
- This type of spider doesn't weave a web.
Onları nerede dokudun?
- Where did you weave them?
Yarına kadar karılarınızdan her birine bir kilim dokutun.
- Have each of your wives weave a rug by tomorrow.
The ambulance weaved its way through the heavy traffic.