الإنجليزية - التركية
تعريف to lure from another; to entice away from في الإنجليزية التركية القاموس.
- raid
- {f} baskın yapmak
- raid
- baskın
Bazıları onun baskınının bir savaş eylemi olduğunu söyledi.
-Some said his raid was an act of war.
Melbourne polisi sansür yasalarını ihlal ettiği için kitapçıya baskın düzenledi.
-The Melbourne police raided the bookstore for violating censorship laws.
- raid
- baskıncı
- raid
- {f} hücum etmek
- raid
- {f} akın et
- raid
- {i} baskın; polis baskını
- raid
- {f} akın etmek
- raid
- raiderakıncı
- raid
- (Askeri) taarruz
- raid
- baskın yap
Neden FBI Tom'un evine baskın yaptı?
-Why did the FBI raid Tom's house?
- raid
- eskiden ticaret gemilerine hücum için kullanılan silahlı ticaret gemisi
- raid
- atak
- raid
- talan
- raid
- akın yapmak
- raid
- basmak
- raid
- sakçı baskını
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to lure from another; to entice away from في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- raid
to lure from another; to entice away from
الواصلة
to lure from another; to en·tice a·way fromالنطق
Resimler
المفضلات