Tom yiyecek bir şey aramak için dışarı çıktı.
- Tom went out to look for something to eat.
O, bir taksi aramak için dışarı çıktı.
- She went out to look for a taxi.
Kitabı bulmaya çalışmak için birçok dükkana gittim.
- I went to many shops to look for the book.
Niçin Tom'u aramıyorsun?
- Why don't you look for Tom?
Ayrılalım ve Tom'u arayalım.
- Let's split up and look for Tom.
İnsanlar diğerlerine ön yargı ile bakmak eğilimindedir.
- People tend to look at others with bias.
Sabah güneşi bakmak için çok parlak.
- The morning sun is too bright to look at.
He spent his life looking for the truth.
... places in the internet I might want to go and look for more ...
... disabled, we care for them. And we look for discovery and innovation, all these thing ...