to let drops fall; to discharge itself in drops

listen to the pronunciation of to let drops fall; to discharge itself in drops
الإنجليزية - التركية

تعريف to let drops fall; to discharge itself in drops في الإنجليزية التركية القاموس.

drop
{f} düşürmek
drop
düşüş

Bir iğnenin düşüşünü duyacak kadar yeterince sessiz. - It's quiet enough to hear a pin drop.

Bir toplu iğne düşüşünü bile duyabilirdin. - You could have heard a pin drop.

drop
{f} görüşmemek
drop
{i} az miktar
drop
{f} ilişkisini kesmek
drop
bomba atmak
drop
(Bilgisayar) bırak

Lütfen beni istasyona bırak. - Please drop me off at the station.

Seni arabayla İstasyona bırakacağım. - I'll drop you off at the station.

drop
(Havacılık) atlama
drop
içki

Bir içki için uğrayalım. - Let's drop in for a drink.

drop
{i} damla: a drop of water su damlası; bir damla su. Would you like a drop of brandy? Bir konyak ister misiniz?
drop
durdurmak
drop
Düşür / İptal et /Bırak (fare)
drop
{f} tutulmak
drop
{f} kesmek
drop
{f} damlamak
drop
pano
drop
küç
drop
{f} alçalmak
drop
(Tekstil) 1. damla 2. damlamak
الإنجليزية - الإنجليزية
drop
to let drops fall; to discharge itself in drops
المفضلات