Ben dışarı çıkmak istemiyorum.
- I don't want to go out.
Bir yerde içki içmek için dışarı çıkmak ister misiniz?
- Would you like to go out to have a drink somewhere?
Benimle flört etmek ister misin?
- Would you like to go out with me?
Tom muhtemelen dışarı gitmek ve oynamak istedi.
- Tom probably wanted to go out and play.
Tom'un köpeği dışarı gitmek istedi.
- Tom's dog wanted to go outside.
Baba, dışarıya çıkıp oyun oynayabilir miyim?
- Daddy, may I go out and play?
Keşke dışarı çıktığın zaman kapıyı kapatsan.
- I wish you would shut the door when you go out.
Onunla dışarıya çıkmak eğlenceli.
- It's fun to go out with her.
Onunla dışarıya çıkmak eğlenceli.
- It's fun to go out with him.