Söylediği şeyi zorla anlayabildim. - I could hardly make out what she said.
Söylediği şeyi zorla anlayabildim.
I could hardly make out what she said.
Onun ne demek istediğini anlayamadım. - I could not make out what he meant.
Onun ne demek istediğini anlayamadım.
I could not make out what he meant.
We found a secluded spot where we could make out in private.