Onlar kazanın nedenlerini araştırmak için anlaştılar
- They agreed to look into the causes of the accident.
Hükümet, sorunu araştırmak için bir komite kurdu.
- The government has set up a committee to look into the problem.
Bunun içine bakmak ister misin?
- Do you want to look into it?
Bunun içine bakmak ister misin?
- Do you want to look into it?
Seçeneklerimize bakmak zorundayız.
- We have to look into our options.
Dedektif meseleyi derhal incelemek için söz verdi.
- The detective promised to look into the matter right away.
Bunu incelemek istiyorum.
- I want to look into this.
Konuyu araştıracağız.
- I will look into the matter.
Tom, Mary onun dikkatini çeker çekmez sorunu araştırmaya başladı.
- Tom began to look into the problem as soon as Mary brought it to his attention.
If you are buying a new car, you might want to look into getting a hybrid or other high-efficiency vehicle.