O tembel olmaya eğimlidir.
- He is inclined to be lazy.
Fadıl cesedi ortadan kaldırmaya çalıştı.
- Fadil tried to dispose of the body.
Fadıl, Leyla'yı Rami'nin cesedini ortadan kaldırmaya zorladı.
- Fadil forced Layla to help dispose of Rami's body.
O tembel olmaya eğimlidir.
- He is inclined to be lazy.
Tahrikçi önemsiz konuları abartma eğilimindedir.
- The agitator is inclined to exaggerate trivial matters.
Onlara katılmaya meyilliyim.
- I'm inclined to agree with them.
Onunla aynı fikirde olmaya meyilli hissediyorum.
- I feel inclined to agree with her.
Over the centuries the wind made the walls of the farmhouse incline.