to improve or ameliorate; to increase the good qualities of

listen to the pronunciation of to improve or ameliorate; to increase the good qualities of
الإنجليزية - التركية

تعريف to improve or ameliorate; to increase the good qualities of في الإنجليزية التركية القاموس.

better
daha iyi

Çok daha iyi hissediyorum. - I'm feeling a lot better.

Bu iyi bir kitaptır ama şu daha iyidir. - This is a good book, but that one is better.

better
ıslah olmak
better
yakşırak
better
daha iyi bir hale gelmek
better
daha yakşı
better
{i} üstünlük
better
kötü de olsa
better
better and better gittikçe dahabe better off daha iyi durumda olmak
better
{f} geliştirmek

Kendimi geliştirmek için her şeyi yapmaya hazırım. - I'm prepared to do anything to better myself.

Kendimi geliştirmek istiyorum. - I want to better myself.

better
(zarf) daha iyi şekilde, daha iyi, iyisimi
better
(isim) daha iyisi, üstün kimse
better
anca beraber kanca ber
better
daha çok

Kahveyi çaydan daha çok seviyorum. - I like coffee better than tea.

Ben kahveyi daha çok severim. - I like coffee better.

better
{f} geçmek
better
for better or for worse iyi de olsa
better
{s} (good ve well'in üstünlük derecesi)
better
{f} daha iyi yapmak

Gelecek sefer daha iyi yapmak zorundasın. - We have to do better next time.

Dünyamızı daha iyi yapmak için çalışalım. - Let's try to make our world better.

better
daha iyi şekilde

Daha iyi şekilde yapabileceğimizi düşünüyoruz. - We know we can do better.

Ne kadar çok çabalarsam çabalayayım, onu, onun yapabildiğinden daha iyi şekilde yapamam. - No matter how hard I try, I can't do it any better than she can.

better
daha güzel

Nereye gidersen git evinden daha güzel bir yer bulamazsın. - Wherever you may go, you will not find a better place than your home.

Cümlelerinizi silmek yerine, daha güzel hale getirmeye ne dersiniz? - Instead of deleting your sentences, how about making them better?

الإنجليزية - الإنجليزية
better
to improve or ameliorate; to increase the good qualities of
المفضلات