to improve, mend, advance, exceed

listen to the pronunciation of to improve, mend, advance, exceed
الإنجليزية - التركية

تعريف to improve, mend, advance, exceed في الإنجليزية التركية القاموس.

better
daha iyi

Nakido, Twitter'dan daha iyidir. - Nakido is better than Twitter.

Çok daha iyi hissediyorum. - I'm feeling a lot better.

better
ıslah olmak
better
yakşırak
better
daha iyi bir hale gelmek
better
daha yakşı
better
{i} üstünlük
better
kötü de olsa
better
better and better gittikçe dahabe better off daha iyi durumda olmak
better
{f} geliştirmek

İngilizceni geliştirmek istiyorsan onun konuşulduğu ülkelere gitsen iyi olur. - If you are to improve your English, you had better go to countries where it is spoken.

Kendimi geliştirmek için her şeyi yapmaya hazırım. - I'm prepared to do anything to better myself.

better
(zarf) daha iyi şekilde, daha iyi, iyisimi
better
(isim) daha iyisi, üstün kimse
better
anca beraber kanca ber
better
daha çok

Ben kahveyi daha çok severim. - I like coffee better.

Kahveyi çaydan daha çok seviyorum. - I like coffee better than tea.

better
{f} geçmek
better
for better or for worse iyi de olsa
better
{s} (good ve well'in üstünlük derecesi)
better
{f} daha iyi yapmak

Tom bir sonraki sınavda daha iyi yapmak zorunda yoksa benim dersimde başarısız olacak. - Tom has to do better on the next test or he'll fail my class.

Daha iyi yapmak zorundayız. - We've got to do better.

better
daha iyi şekilde

Daha iyi şekilde yapabileceğimizi düşünüyoruz. - We know we can do better.

O zamanlar gerçekten daha iyi şekildeydim. - I was in better shape back then.

better
daha güzel

Cümlelerinizi silmek yerine, daha güzel hale getirmeye ne dersiniz? - Instead of deleting your sentences, how about making them better?

Nereye gidersen git evinden daha güzel bir yer bulamazsın. - Wherever you may go, you will not find a better place than your home.

الإنجليزية - الإنجليزية
{v} better
to improve, mend, advance, exceed
المفضلات