الإنجليزية - التركية
تعريف to hear secretly or only by chance في الإنجليزية التركية القاموس.
- overhear
- rastlantılı olarak işitmek
- overhear
- {f} tesadüfen duymak
- overhear
- {f} kulak kabartmak
- overhear
- {f} (o.ver.heard) kulak misafiri olmak
- overhear
- kulak misafiri ol
Senin Tom'a söylediğin şeye istemeden kulak misafiri oldum.
-I couldn't help but overhear what you said to Tom.
Tom Mary'nin onun hakkında konuştuklarına kulak misafiri oldu.
-Tom overheard Mary talking about him.
- overhear
- kulak misafiri olmak
Tom'la konuşmanıza kulak misafiri olmaktan kendimi alamadım.
-I couldn't help but overhear your conversation with Tom.
Kulak misafiri olmak istemedim ama tesadüfen duydum.
-I didn't mean to eavesdrop, but I did overhear you.
- overhear
- gizlice dinlemek
Konuşmanı gizlice dinlemekten kendimi alamadım.
-I couldn't help but overhear your conversation.
- overhear
- Tesadüfen işitmek, kulak misafiri olmak
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to hear secretly or only by chance في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {v} overhear
to hear secretly or only by chance
الواصلة
to hear se·cret·ly or on·ly by chanceالتركية النطق
tı hîr sikrîtli ır ōnli bay çänsالنطق
/tə ˈhər ˈsēkrətlē ər ˈōnlē ˈbī ˈʧans/ /tə ˈhɪr ˈsiːkrɪtliː ɜr ˈoʊnliː ˈbaɪ ˈʧæns/
Resimler
المفضلات