Eşitlik anayasa tarafından garantiye alınmıştır.
- Equality is guaranteed by the Constitution.
Düşünce özgürlüğü anayasa tarafından garanti altına alınmıştır.
- Freedom of thought is guaranteed by the constitution.
Başarımız güvence altındadır.
- Our success is guaranteed.
Tom hiç güvence vermiyor.
- Tom's not making any guarantees.
O onun borçlarına kefil oldu.
- She guaranteed his debts.
Babam borçlarım için kefil oldu.
- My father stood guarantee for my debts.
Sonucun hesabını vermek zorundasın.
- You've got to answer for the outcome.
Onun dürüstlüğü için cevap veriyorum.
- I answer for her honesty.
Tom cevap vermek için çok şeye sahip.
- Tom has a lot to answer for.
ABD'de din özgürlüğü Haklar Bildirisinin teminatlarından biridir.
- In the U.S., freedom of religion is one of the guarantees of the Bill of Rights.
Ezbere öğrenme sınavları geçmenizde fayda sağlayabilir ama konuyu gerçekten anlayacağınızın teminatı değildir.
- Rote learning might help you to pass exams, but it's no guarantee that you'll really understand the subject matter.
Onlara başarıyı garanti etmiyorum.
- I'm not guaranteeing them success.
Başarını garanti etmem zor.
- It's hard for me to guarantee your success.
ABD'de din özgürlüğü Haklar Bildirisinin teminatlarından biridir.
- In the U.S., freedom of religion is one of the guarantees of the Bill of Rights.
Ezbere öğrenme sınavları geçmenizde fayda sağlayabilir ama konuyu gerçekten anlayacağınızın teminatı değildir.
- Rote learning might help you to pass exams, but it's no guarantee that you'll really understand the subject matter.
Teslimattan önce tüm kutuların iyice mühürlenmiş olduğundan emin olun.
- Make sure all the boxes are well sealed before they're delivered.
Tom mektubu yazdıktan sonra onu bir zarfa koydu ve onu mühürledi.
- After writing the letter, Tom put it in an envelope and sealed it.
I will answer for his debt, if he can't pay on the day.
Can you give me a guarantee that he will be fit for the match?.
The cooker comes with a 5-year guarantee.
... that there was a basic guarantee, a floor under which she could not go. ...
... There is no guarantee it will all go into the index, and ...