to grease with oil for cooking

listen to the pronunciation of to grease with oil for cooking
الإنجليزية - التركية

تعريف to grease with oil for cooking في الإنجليزية التركية القاموس.

oil
yağ

Bir şişe salata yağı aldım. - I bought a bottle of salad oil.

Bana içinde yağ olan metal kovayı ver. - Give me the metal bucket with the oil in it.

oil
zeytinyağı

O, kirpiklerine niçin zeytinyağı uyguluyor? - Why does she apply olive oil on her lashes?

Salata; zeytinyağı, kızarmış ekmek parçaları ve fındık olmadan eksiktir. - The salad is incomplete without olive oil, croutons and nuts.

oil
küspe
oil
yağ sürmek
oil
petrol

Jeologlar çiftliğimizde petrol için araştırma yaptılar. - The geologists explored for oil on our farm.

Tom'un şirketi petrol için sondaj yapıyor. - Tom's company is drilling for oil.

oil
{f} yağ çekmek
oil
oil cake keten veya pamuk tohumunun posası
oil
{i} yağ,yağ
oil
yağ gibi şey
oil
{f} yağcılık yapmak
oil
oil field petrol sahası
oil
oil color yağlıboya
oil
{i} gaz

Hidroelektrik yenilenebilir bir kaynaktır ama petrol, kömür ve doğal gaz değil. - Hydropower is a renewable resource, but oil, coal and natural gas are not.

Kömür, doğal gaz ve petrol, milyonlarca yıl önce yaşamış bitki ve hayvanların kalıntılarıdır. - Coal, natural gas and oil are the remains of plants and animals that lived millions of years ago.

oil
oil lamp yağ lambası
oil
{f} yağ çekmek, pohpohlamak
oil
{f} yağlamak
oil
{i} yağcılık yapma
oil
{i} yağlıboya

Karakalem çizimi yağlıboyadan daha kolay, ama ikisi de düşündüğümden daha zor. - Charcoal drawing is easier than oil painting, but both are harder than I thought.

الإنجليزية - الإنجليزية
oil
to grease with oil for cooking

    الواصلة

    to grease with oil for cook·ing

    التركية النطق

    tı gris wîdh oyl fôr kûkîng

    النطق

    /tə ˈgrēs wəᴛʜ ˈoil ˈfôr ˈko͝okəɴɢ/ /tə ˈɡriːs wɪð ˈɔɪl ˈfɔːr ˈkʊkɪŋ/
المفضلات