Bağışlanan hiçbir şeyi kabul etmemeliyiz.
- We must not take anything for granted.
Onun projesi hibeler tarafından finanse edildi.
- His project was funded by grants.
Birkaç hibe mevcuttur.
- Several grants are available.
Üniversite ona bir burs verdi.
- The college granted him a scholarship.
Bana katılmayacağına hiç ihtimal vermemiştim.
- I took it for granted that she would agree with me.
Ona Amerikan vatandaşlığı verilecek.
- He'll be granted American citizenship.
Bana katılmayacağına hiç ihtimal vermemiştim.
- I took it for granted that she would agree with me.
Grant onlara sağlam bir söz vermeyi reddetti.
- Grant refused to give them a firm promise.
... to grant parole varied by the time of day. ...
... and don't grant parole at all. ...