الإنجليزية - التركية
تعريف to go beyond in anything good or bad; to exceed; to excel في الإنجليزية التركية القاموس.
- surpass
- aşmak
- surpass
- üstün gelmek
- surpass
- {f} (üstünlük açısından) geçmek; geride bırakmak: He surpassed all the other students in Latin. Latincede diğer öğrencilerin hepsini geçti
- surpass
- ütmek
- surpass
- üstün çıkmak
- surpass
- üstün çık
- surpass
- gölgede bırakmak
- surpass
- {f} geçmek
- surpass
- en üstün olan
- surpass
- {f} üstün olmak
- surpass
- aş
Evrim teorisi benim hayal kapsamını aşar.
-The theory of evolution surpasses the scope of my imagination.
O performansla, kendini aştın. Tebrikler!
-With that performance, you have surpassed yourself. Congratulations!
- surpass
- âlâ
- surpass
- {f} baskın çıkmak
- surpass
- surpassinglyhepsinden üstün surette
- surpass
- üstün çık
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to go beyond in anything good or bad; to exceed; to excel في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- surpass
to go beyond in anything good or bad; to exceed; to excel
الواصلة
to go be·yond in a·ny·thing good or bad; to exceed; to ex·celالنطق
Resimler
المفضلات