Belgeyi imzalamak zorunda kaldı.
- He was forced to sign the document.
O, sözleşmeyi imzalamak zorunda bırakıldı.
- He was compelled to sign the contract.
O, benim onu izlemem gerektiğinin işaretini verdi.
- He signaled that I should follow him.
Bu işaret ne anlama geliyor?
- What does this sign mean?
Hemen kaydolmak istiyorum.
- I want to sign up right now.
Beyzbol takımına kaydolmak istiyorum.
- I'd like to sign up for the baseball team.
lütfen burayı imzalar mısınız?
- Could you sign here, please?
Sözleşme imzaladığımız için kararımıza bağlıydık.
- We were tied to our decision because we signed the contract.
lütfen burayı imzalar mısınız?
- Could you sign here, please?
Prospektüsler iki sponsor temsilci tarafından imzalanmalıdır.
- Prospectuses must be signed by two sponsor representatives.
Papaz haç işaretini yaptı.
- The priest made the sign of the cross.
Minnettarlık göstergesi olarak bahşiş verdi.
- He gave a tip as a sign of gratitude.
Parlak kırmızı, Çin kültürünün göstergelerinden biridir.
- Vermilion is one the signifiers of Chinese culture.
Duygularını ifade etmek, zayıflık belirtisi değildir.
- Expressing your feelings is not a sign of weakness.