Bu kapıyı kilitlemek zorundayım.
- I have to lock this door.
Küçük bir çocuğu odasına kilitlemek bir zulüm hareketidir.
- It is an act of cruelty to lock a small child in his room.
Gerçekten mi? Ben gitmeden önce onu kilitlemiştim.
- Really? I had locked it up before I went out.
Tom ofis kapısını kilitli buldu.
- Tom found the office door locked.
Mary'nin saçının her buklesi yerindeydi.
- Every lock of Mary's hair was in place.
Tom daima kilitlenmeli.
- Tom should be locked up forever.
Bu binanın kilitlenmesini istiyorum.
- I want this building locked.
a pop and lock routine.