Bilimin amacı, çoğunlukla söylenildiği gibi, anlamak değil, öngörmektir.
- The aim of science is, as has often been said, to foresee, not to understand.
O, yolcuya yiyecek ve giyecek sağladı.
- She provided the traveler with food and clothing.
İzlandaca bir cümlenin İngilizce bir çevirisi varsa ve İngilizce cümlenin Svahilice bir çevirisi varsa, daha sonra bu, dolaylı olarak İzlandaca cümle için Svahilice bir çeviri sağlayacaktır.
- If an Icelandic sentence has a translation in English, and the English sentence has a translation in Swahili, then indirectly, this will provide a Swahili translation for the Icelandic sentence.
O, ailesinin ihtiyaçlarını karşılamak için gece gündüz çalışır.
- He works day and night to provide for his family.
Senin ve kız kardeşinin ihtiyaçlarını karşılamak için elimden gelenin en iyisini yapıyorum.
- I'm trying my best to provide for you and your sister.
O ailesinin geçimini sağlamaktadır.
- He provides for his family.
Televizyon bilgi sağlamak için çok önemli bir araçtır.
- Television is a very important medium through which to provide information.
I foresee in this, he says, the breaking up of our profession. The Lamplighter - Charles Dickens, 1838.