to follow; to pursue; to sue

listen to the pronunciation of to follow; to pursue; to sue
الإنجليزية - التركية

تعريف to follow; to pursue; to sue في الإنجليزية التركية القاموس.

sew
{f} dikiş dikmek

Dikiş dikmekte çok iyisin. - You are very good at sewing.

Bu yalnız hasta dikiş dikmekten zevk alır. - This lonely patient takes pleasure from sewing.

sew
dikmek

Bu düğmeleri dikmek için bir iğnen var mı? - Do you have a needle to sew on these buttons?

Yalnız hasta dikiş dikmekten zevk alıyor. - The lonely patient derives pleasure from sewing.

sew
dik

Annem dikiş işleriyle meşguldü. - Mom was busy with her sewing.

Annem bana dikiş makinesini verdi. - My mother gave me her sewing machine.

sew
halletmek
sew
sew on üzerine dikmek
sew
sew dik
sew
dikerek iliştirmek
sew
başarmak
الإنجليزية - الإنجليزية
sew
to follow; to pursue; to sue
المفضلات