İzleri hala bulunabilir.
- Their traces can still be found.
Dan'ın arabasının içinde kan izleri vardı.
- There were traces of blood inside Dan's car.
Polis henüz şüphelinin izini bulmadı.
- The police have found no trace of the suspect yet.
Polis, evi baştan başa aradı ama Fadıl'dan hiçbir iz bulmadılar.
- Police searched the house from top to bottom but they found no trace of Fadil.
Onda kötülüğün zerresi bile yoktu.
- There was no trace of evil in her.