Tavanda bir sinek var.
- There is a fly on the ceiling.
Tavanda büyük bir sinek var.
- There's a big fly on the ceiling.
Ben bulutların üzerinde uçmak istiyorum.
- I want to fly above the clouds.
Uçmak için kanatlarım olsaydı, onu kurtarmaya giderdim.
- If I had wings to fly, I would have gone to save her.
Hastanenin üç ek binası var.
- The hospital has three wings.
Etrafta uçuşan bir sürü can sıkıcı böcekler vardı.
- There were a lot of annoying insects flying around.
Yakıt maliyetinden dolayı deniz aşırı ülkelere uçuş maliyet arttı.
- The cost of flying overseas has risen with the cost of fuel.
Bana nasıl uçacağımı öğretebilir misin?
- Can you teach me how to fly?
Yarasalar genelde karanlıkta uçar.
- Bats usually fly in the dark.
Uçurtmalar uçurmak tehlikeli olabilir.
- Flying kites can be dangerous.
Bir uçurtma uçurmak tehlikeli olabilir.
- Flying a kite can be dangerous.
Onu kanadından vurmak zorunda kalacağım.
- I'll have to wing it.
Bu kuşun büyük kanatları onun çok hızlı uçmasını sağlar.
- This bird's large wings enable it to fly very fast.
Uçmak için kanatlarım olsaydı, onu kurtarmaya giderdim.
- If I had wings to fly, I would have gone to save her.
Bu kuşun büyük kanatları onun çok hızlı uçmasını sağlar.
- This bird's large wings enable it to fly very fast.
Kuşlar, uçmak için kanatlarını çırparlar.
- Birds flap their wings to fly.
Uçmak için kanatlarım olsaydı, onu kurtarmaya giderdim.
- If I had wings to fly, I would have gone to save her.
Uçmak için kanatlarım olsaydı, onu kurtarmaya giderdim.
- If I had wings to fly, I would have gone to save her.
Bu kuşun büyük kanatları onun çok hızlı uçmasını sağlar.
- This bird's large wings enable it to fly very fast.
Each day the post flies thousands of letters around the globe.
You know, I just don't think that's going to fly. Why don't you spend your time on something better?.
be assured, O man of sin—pilferer of small wares and petty larcener—that there is an eye within keenly glancing from some loophole contrived between accordions and tin breastplates that watches your every movement, and is fly,— to use a term peculiarly comprehensible to dishonest minds—to the slightest gesture of illegal conveyancing. (Charles Dickens, Arcadia; Household Words ).
The little fairy flew home on the back of her friend, the giant eagle.
As we left the house in my fly, which had been waiting, Van Helsing said:— ‘Tonight I can sleep in peace .’.
We had a quick half-hour fly back into the city.
... on a crazy person myself when I fly on a plane ...
... I had this song that I wrote when I was 16. It's called "Sparks Fly." And I played it ...