to fix or determine the value of; assign a value to, as of jewelry or art work

listen to the pronunciation of to fix or determine the value of; assign a value to, as of jewelry or art work
الإنجليزية - التركية

تعريف to fix or determine the value of; assign a value to, as of jewelry or art work في الإنجليزية التركية القاموس.

value
{f} değer vermek
value
değer

Resmin tahmini değeri birkaç milyon dolar. - The value of the painting was estimated at several million dollars.

Sağlıklı olan adam sağlığın değerini bilmez. - A healthy man does not know the value of health.

value
{i} değer: ethical values ahlaki
value
(Bilgisayar) değeri

Jefferson eğitimin değerine kesin olarak inanıyordu. - Jefferson believed firmly in the value of education.

Sağlığın değerini bilenler mutludur. - Happy are those who know the value of health.

value
(Askeri) ÖZ DEĞER, DEĞER, KODUN AÇIK MUADİLİ: Kriptografide bir kod grubunun açık metindeki mukabili veya anlamı
value
özdeğer
value
(Tıp) valü
value
{i} değer, kıymet: the value of money paranın değeri
value
göz ardı etmemek
value
değim
value
rengin açıklık veya koyuluğu
value
iabar etmek
value
değerlendirmek
value
kadir
value
değerini ölçmek
value
{i} önem: the value of rest dinlenmenin önemi
value
itibar
value
{f} keşide etmek
value
para eden şey
الإنجليزية - الإنجليزية
value
value
to fix or determine the value of; assign a value to, as of jewelry or art work

    الواصلة

    to fix or de·ter·mine the val·ue of; as·sign a val·ue to, as of jew·el·ry or art work

    النطق

المفضلات