الإنجليزية - التركية
تعريف to fix in a medium, usually in a tangible medium في الإنجليزية التركية القاموس.
- record
- kayıt
Stokta yüzlerce kayıtlarımız var.
-We have hundreds of records in stock.
O, sayısız makbuz ve banka kayıtlarıyla ilgili yaptığı hesaplamalara dayandırarak, bilgisayarında tam bir mali kayıt yaptı.
-He made a complete financial record on his computer, basing his calculations on countless receipts and bank records.
- record
- {i} rapor
- record
- kayda almak
- record
- (Politika, Siyaset) kayıt tutmak
- record
- mazbata
- record
- (Tıp) rekord
- record
- (Ticaret) zabıt
- record
- teybe almak
- record
- tutanaklandırmak
- record
- kayıt yapmak
- record
- defter
- record
- dosya
Dosya bakanlığa gönderildi.
-The record was sent to the ministry.
- record
- {f} kaydet
Onun konuşmasını kaydetmelisin.
-You must record his speech.
Konuşmamızı kaydettim.
-I recorded our conversation.
- record
- recording angel insanın emellerini kaydeden melek
- record
- {f} banda almak
- record
- {i} sicil, defter
- record
- (fiil) kayda geçirmek, kaydetmek, çekmek, yazmak, not etmek
- record
- rekor düzeyde
İngiltere'de istihdam oranı rekor düzeyde.
-The UK employment rate is at a record high.
- record
- def
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to fix in a medium, usually in a tangible medium في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- record
to fix in a medium, usually in a tangible medium
الواصلة
to fix in a medium, u·su·al·ly in a tan·gi·ble me·di·umالنطق
Resimler
المفضلات