Sen bu yoldan aşağıya doğru inmek istemiyorsun.
- You don't want to go down this road.
Sahile inmek için hâlâ çok soğuk.
- It's still too cold to go down to the shore.
Ben bir uğursuz kimseyim. Eğer mumları satarsam güneş batmaz.
- I'm a jinx. If I sold candles, the sun wouldn't go down.
Güneş batmaya başlıyor.
- The sun is starting to go down.
He went down in the second round, after a blow to the chin.