Rehin tutanlar bir bomba patlatmakla tehdit etti.
- The hostage-takers threatened to detonate a bomb.
Birkaç dakika içinde bombayı patlatacağız.
- We're going to detonate the bomb in a few moments.
Polis, intihar bombacısını bombasını patlatmadan önce yakaladı.
- The police caught the suicide bomber before he could detonate his bomb.