Çocuklar keşfetmekten hoşlanırlar. Bu tehlikeli olabilir.
- Children like to explore. This can be dangerous.
O, ıssız ada keşfetmek istiyor.
- He wants to explore the uninhabited island.
Mary dağı keşfetmeye gitti.
- Mary has gone off to explore the mountain.
Ben gerçekten bu mağarayı keşfetmek istiyorum.
- I would really like to explore this cave.
Araştırmacılar mağarada bir iskelet keşfettiler.
- The explorers discovered a skeleton in the cave.
Dünyayı keşfetmek ve bir maceraya devam etmek istiyorum.
- I want to explore the world and go on an adventure.
1497 de, John Cabot Kanada'yı araştırdı.
- In 1497, John Cabot explored Canada.
Avcı gökyüzünün görünümünü araştırdı.
- The hunter explored the appearance of the sky.