to even the slightest extent, at all

listen to the pronunciation of to even the slightest extent, at all
الإنجليزية - التركية

تعريف to even the slightest extent, at all في الإنجليزية التركية القاموس.

any
{s} herhangi

Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır. - Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout.

Eğer herhangi bir sayıyı sıfıra bölerseniz, sonuç tanımsızdır. - If you divide any number by zero, the result is undefined.

any
her bir

Kendim hakkında yazmıyorum. Her bir benzerlik tamamiyle tesadüftür. - I am not writing about myself. Any similarity is purely coincidental.

any
kimse

Herkes bir aydır, ve hiç kimseye göstermediği karanlık bir yüzü vardır. - Everyone is a moon, and has a dark side which he never shows to anybody.

Odada hiç kimse yoktu. - There was hardly anyone in the room.

any
biraz da olsa
any
birazcık olsun
any
birisi

Birisi soruma cevap verebilir mi? - Can anyone answer my question?

Tom'un şu anda birisiyle konuşmak için vakti yok. - Tom doesn't have time right now to talk to anyone.

any
hiç

Odada hiç kimse yoktu. - There wasn't anyone in the room.

Onun ailesi ile ilgili hiçbir şey bilmiyorum. - I don't know anything about her family.

any
azıcık
any
herhangi biri

Herhangi birinin öyle bir şey söylediğini asla duymadım. - Never have I heard anyone say a thing like that.

Herkes bir aydır, ve herhangi birine asla göstermeyeceği karanlık bir tarafı vardır. - Everyone is a moon, and has a dark side which he never shows to anybody.

any
biri

Herhangi biri onu yapabilir. - Anyone could do that.

Benimle Lady Gaga'nın bir canlı konserini seyretmeye gitmek isteyen biri varmı? - Is there anybody who would like to go see a live concert of Lady Gaga with me?

any
her ne kadar

Her ne kadar bu ayakkabıları artık giymesem de, onları atmaya kıyamıyorum. - Even though I don't wear those shoes anymore, I can't bring myself to get rid of them.

any
{s} hiçbir

Dinledim fakat hiçbir şey duymadım. - I listened, but I didn't hear anything.

Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır. - Everyone, without any discrimination, has the right to equal pay for equal work.

any
zam bir herhangi
any
{s} her

Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır. - Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout.

Her kimin ihtiyacı olursa ona yardım et. - Give help to anyone who needs it.

any
hiç: Do you have any candles? Sende hiç mum var mı? No, I don't have any. Hayır, bende hiç yok. He did it without any help. Hiç yardım
any
(zarf) hiç, daha, biraz
any
(sıfat) hiç, hiçbir; biraz, daha, her, herhangi
الإنجليزية - الإنجليزية
any

I wasn't any too easy in my mind.

to even the slightest extent, at all
المفضلات