Onun gibi biriyle evlenmekle aptallık yaptım.
- I was a fool for marrying someone like her.
Onunla evlenmek niyetindeydi.
- He intended to marry her.
Tom Mary ile evlenmek istemiyordu.
- Tom didn't want to marry Mary.
Tom sonunda Mary ile evlenmekten vazgeçti.
- Tom ended up marrying Mary after all.
Keşke benimle evlense.
- If only he would marry me.
Keşke benimle evlense.
- If only she would marry me.
Kızını bir doktorla evlendirmek istiyor.
- She wants to marry her daughter to a doctor.
Kızını benim gibi bir adamla evlendirmek ister misin?
- Would you want your daughter to marry a guy like me?