to enter deeply; to fall or retire beneath or below the surface; to penetrate

listen to the pronunciation of to enter deeply; to fall or retire beneath or below the surface; to penetrate
الإنجليزية - التركية

تعريف to enter deeply; to fall or retire beneath or below the surface; to penetrate في الإنجليزية التركية القاموس.

sink
{i} lavabo

Tom lavaboyu su ile doldurdu. - Tom filled the sink with water.

Tom mutfak lavabosu hariç her şeyi paketlemiş gibi görünüyor. - Tom seems to have packed everything but the kitchen sink.

sink
{i} pislik çukuru
sink
{i} bataklık
sink
{f} gömülmek
sink
{i} batak

Gökdelen'in bataklığa batması bekleniyor. - The skyscraper is expected to sink into the bog.

sink
daldırmak
sink
{f} batmak; batırmak
sink
(Tekstil) batırmak, daldırmak
sink
{f} yatırmak (sermaye)
sink
halsizlikten düşmek
sink
{f} mahvetmek
sink
tesir etmek
sink
{f} basmak
sink
çukurlaşmak
sink
garkolmak
sink
etkilemek
sink
yatırmak
sink
{f} düşmek
sink
{f} batmak, mahvolmak; batırmak, mahvetmek
sink
{f} alçalmak
الإنجليزية - الإنجليزية
sink
to enter deeply; to fall or retire beneath or below the surface; to penetrate

    الواصلة

    to en·ter deeply; to Fall or re·tire be·neath or be·low the surface; to pen·e·trate

    النطق

المفضلات