to engage in combat with; to oppose physically, to contest with

listen to the pronunciation of to engage in combat with; to oppose physically, to contest with
الإنجليزية - التركية

تعريف to engage in combat with; to oppose physically, to contest with في الإنجليزية التركية القاموس.

fight
{f} kavga etmek

Ben kavga etmekten hoşlanmam. - I don't enjoy fighting.

Seninle kavga etmek istemiyorum. - I don't want to fight you.

fight
{f} savaşmak

Theodore Roosevelt ile savaşmak istemem. - I do not want to fight Theodore Roosevelt.

Amerikalıların sadece savaşmak için herhangi bir arzusu yoktu. - Americans simply had no desire to fight.

fight
{i} dövüş

Tom seninle dövüşmeyecek kadar akıllıdır. - Tom knows better than to fight with you.

Keşke onlar dövüşmeyi bıraksalar. - I wish they would stop fighting.

fight
{i} kavga

Tom'u kışkırtan kavgaları durdurmalısın. - You need to stop provoking fights with Tom.

Neden kavga ettiklerini bilmiyorum. - I don't know why they are fighting.

fight
{i} uğraşma
fight
döğüşmek

İsyancı kuvvetler döğüşmek için hazırlandı. - Rebel forces prepared to fight.

Döğüşmekten başka seçeneğimiz yoktu. - We had no alternative but to fight.

fight
uğraş
fight
boğuşmak
fight
savaş

Amerikalıların sadece savaşmak için herhangi bir arzusu yoktu. - Americans simply had no desire to fight.

Amerikan Donanması savaşmaya hazırdı. - The American Navy was ready to fight.

fight
tartışmak
fight
savaşım

Ben kendi savaşımı veriyorum. - I fight my own battles.

fight
{f} (fought)
fight
{f} savaş vermek
fight
muharebe
fight
defetmek
fight
{f} uğraşmak
fight
fight it out mücadele yoluyla hesabını görmek
الإنجليزية - الإنجليزية
fight
to engage in combat with; to oppose physically, to contest with
المفضلات