to drive by a current air; to impel; as, the tempest blew the ship ashore

listen to the pronunciation of to drive by a current air; to impel; as, the tempest blew the ship ashore
الإنجليزية - التركية

تعريف to drive by a current air; to impel; as, the tempest blew the ship ashore في الإنجليزية التركية القاموس.

blow
{f} kaçırmak (fırsat)
blow
(rüzgar) esmek
blow
çalınmak
blow
düşmek
blow
yanmak
blow
çabuk çabuk solumak
blow
sürüklemek
blow
(sigorta/vb.) atmak
blow
üf

Kız kabarcıkları üflüyor. - The girl is blowing bubbles.

Rose hava kabarcıkları üflüyordu. - Rose was blowing bubbles.

blow
{f} uçurmak
blow
{f} uçurmak; uçmak: The wind has blown off the chimney cowl. Rüzgâr bacanın külahını uçurdu
blow
{i} yumruk

O yüzüme bir yumruk attı. - He dealt me a blow in the face.

Bizi yumruk yumruğa getiren neydi? - What made us come to blows?

blow
{i} şanssızlık
blow
{f} su fışkırtmak (balina)
blow
{f} soluk soluğa kalmak
blow
{f} çarçur etmek (Argo)
blow
{i} şok

Bu beni hâlâ şok ediyor. - It still blows my mind.

blow
öttürmek
blow
{f} patlamak
الإنجليزية - الإنجليزية
blow
to drive by a current air; to impel; as, the tempest blew the ship ashore

    الواصلة

    to drive by a cur·rent air; to impel; as, the tem·pest blew the ship a·shore

    النطق

المفضلات