Savaş suçlarını belgelemekten başka seçeneğim yoktu.
- I had no alternative but to document the war crimes.
Başkan Lincoln bu belgelerin tüm beşini yazdı.
- President Lincoln wrote all five of these documents.
Belgeleri aldıktan kısa bir süre sonra öldü.
- He died soon after he received the documents.
Bu dökümanların ne olduğunu biliyor musun?
- Do you know what these documents are?
Sami bu dökümanı imzalamak zorunda kalacak.
- Sami will have to sign this document.
Tom evraklara bir göz atıyor.
- Tom is looking through the documents.
Evraka imzamı ekledim.
- I attached my signature to the document.
Savaş suçlarını belgelemekten başka seçeneğim yoktu.
- I had no alternative but to document the war crimes.
Lütfen belgeleri bu odadan çıkarma.
- Please don't take the documents out of this room.
Tarihçinin rolü daha az keşfetmek ve onları çevirmek ve açıklamak yerine belgelerin kataloğunu hazırlamaktır.
- The role of the historian is less to discover and catalog documents than to interpret and explain them.
A ship should be documented according to the directions of law.
He documented each step of the process as he did it, which was good when the investigation occurred.
... document them, and bring the perpetrators to justice. ...