to do; to perpetrate, as a crime, sin, or fault

الإنجليزية - التركية

تعريف to do; to perpetrate, as a crime, sin, or fault في الإنجليزية التركية القاموس.

المصطلحات ذات الصلة

commit

işlemek

O açlıktan öldüğü için suç işlemek zorunda kaldı. - He had to commit crime because he was starving.

Leyla cinayet işlemek için komplo kurmakla suçlanıyordu. - Layla was charged with conspiracy to commit murder.

commit

{f} vâât etmek

commit

{f} teslim etmek

commit

vadetmek

commit

{f} adamak

commit

üstlenmek

commit

taahhüt etmek

commit

(Kanun) ilzam etmek

commit

irtikap etmek

commit

kalkışmak

commit

yap

Savaş boyunca birçok zulüm yapıldı. - Many atrocities were committed during the war.

Onlar John'ı komite başkanı yaptı. - They made John chairman of the committee.

commit

üstlen

Arkadaşım işlemediği bir suç için sorumluluk üstlenmeyi bitirdi. - My friend ended up taking the rap for a crime he didn't commit.

commit

{f} emanet etmek, teslim etmek

commit

(Askeri) MUHAREBEYE SOKMAK: Bir veya daha fazla hava önleme uçağını veya satıhtan-havaya füzeyi hedef bir noktaya tevcih etmek işlemi

commit

{f} komisyona sunmak

commit

{f} önermek

commit

{f} işlemek, yapmak

commit

(Askeri) Muharebeye sokmak

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف to do; to perpetrate, as a crime, sin, or fault في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

commit