to dislike intensely; to feel strong hostility towards

listen to the pronunciation of to dislike intensely; to feel strong hostility towards
الإنجليزية - التركية

تعريف to dislike intensely; to feel strong hostility towards في الإنجليزية التركية القاموس.

hate
nefret etmek

Hiç kimse ülkemden nefret etmek istemedi. - Nobody wanted to hate my country.

Görmek, hissetmek, düşünmek, sevmek, nefret etmek; bütün bunlar algılamaktan başka bir şey değildir. - To hate, to love, to think, to feel, to see; all this is nothing but to perceive.

hate
{i} nefret

Ondan nefret etmemin nedeni bu. - This is why I hate him.

O, kocasından nefret etti. - She hated her husband.

hate
nefret duymak
hate
{i} kin
hate
{f} nefret et

O, kocasından nefret etti. - She hated her husband.

O, ona bir kazak satın aldı, ama o renginden nefret etti. - She bought him a sweater, but he hated the color.

hate
beğenmemek
hate
hoşlanmamak
hate
{f} sevmemek
hate
bir kimseye düşman olmak
hate
{i} iğrenme
hate
{f} kin beslemek
hate
{f} istememek
hate
{f} iğrenmek
الإنجليزية - الإنجليزية
hate
to dislike intensely; to feel strong hostility towards
المفضلات