to discover, as by asking or exploring

listen to the pronunciation of to discover, as by asking or exploring
الإنجليزية - التركية

تعريف to discover, as by asking or exploring في الإنجليزية التركية القاموس.

find out
keşfetmek
find out
anlamak
find out
öğrenmek

Onun nerede yaşadığını öğrenmek için onu eve kadar izledi. - She followed him home to find out where he lived.

Sadece ne olduğunu öğrenmek istiyorum. - I'd just like to find out what happened.

find out
ortaya çıkarmak
find out
(Fiili Deyim ) 1- keşfetmek 2- ortaya çıkarmak 3- çözmek 4- anlamak , öğrenmek 5-farkına varmak , sezmek
find out
bulup çıkarmak
find out
anla

Sanırım Tom sonunda Mary'nin onun arkasından konuştuğunu anlayacak. - I imagine that Tom will eventually find out that Mary has been talking behind his back.

Tom on üç yaşına kadar evlat edinildiğini anlamadı. - Tom didn't find out he had been adopted until he was thirteen.

find out
çözmek
الإنجليزية - الإنجليزية
find out

I don't know who was the twenty-first president of the United States, but it should be very easy to find out.