to disclose or make known an item of news etc

listen to the pronunciation of to disclose or make known an item of news etc
الإنجليزية - التركية

تعريف to disclose or make known an item of news etc في الإنجليزية التركية القاموس.

break
kırmak

Kilidi kırmakta zorlanmadım. - I had no difficulty breaking the lock.

Tom kapıyı kırmak için uğraşmaya başladı. - Tom began trying to break down the door.

break
mola

Oralarda bir yerde bir çay molası verelim. - Let's have a tea break somewhere around there.

Onlar şu anda bir mola veriyorlar. - They're having a break at the moment.

break
ortalık ağarmak
break
dağıtmak
break
(Bilgisayar) çık

Tom, yataktan dışarı fırladı, bazı giysiler giyiverdi, kahvaltı yaptı ve on dakika içinde kapıdan çıktı. - Tom sprang out of bed, threw on some clothes, ate breakfast and was out of the door within ten minutes.

Kahvaltıdan sonra yürüyüşe çıktım. - I went for a walk after breakfast.

break
şafak atmak
break
yıkmak

Bizim sosyal engelleri yıkmak için çok çalışmamız gerekmektedir. - We must work hard to break down social barriers.

break
kırılma

Herkesin bir kırılma noktası var. - Everyone has a breaking point.

Bambu eğildi ama kırılmadı. - The bamboo bent but did not break.

break
çözmek
break
çatlatmak
break
kırma

Tom Mary'nin kalbini kırmak istemiyordu. - Tom didn't want to break Mary's heart.

Benim evimde partiler vermek istiyorsanız, daha sonra her şeyi temizleyin ve bir şey kırmayın, ya da zarar için ödeme yapın. - If you want to have parties in my house, clean up everything afterwards, and don't break anything, or else pay for the damage.

break
dizginlemek
break
bitmek
break
açmak
break
değişiklik
break
kesme bitir/kes
break
{f} batmak
break
sona erdirmek
break
kes,v.kır: n.aralık
break
parçalamak

Bir kazma sert zemin yüzeyleri parçalamak için kullanılan uzun saplı bir araçtır. - A pick is a long handled tool used for breaking up hard ground surfaces.

الإنجليزية - الإنجليزية
break
to disclose or make known an item of news etc

    الواصلة

    to dis·close or make known an i·tem of news etc

    التركية النطق

    tı dîsklōz ır meyk nōn ın aytım ıv nyuz etsetırı

    النطق

    /tə dəsˈklōz ər ˈmāk ˈnōn ən ˈītəm əv ˈnyo͞oz ˌetˈsetərə/ /tə dɪsˈkloʊz ɜr ˈmeɪk ˈnoʊn ən ˈaɪtəm əv ˈnjuːz ˌɛtˈsɛtɜrə/
المفضلات