Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
O beni taklit etmeye devam etti.
- He continued to mock me.
Sonuç olarak, o teknik olarak doğru bir şey alır ama esasen o bir taklittir.
- As a result, he gets something which technically is correct, but in its essence is just a mockery.
Çocuk, korkak olduğu için, arkadaşıyla alay etti.
- The boy mocked his friend for being a coward.
Çabalarımla alay etti.
- He mocked my efforts.
Tom tanımadığı birinin yanında oturdu.
- Tom sat down next to someone he didn't know.
Kör bir insanla alay etmek acımasızcadır.
- It is cruel to mock a blind man.
Bunu istemiyorsan onu başka birine vereceğim.
- If you don't want this, I'll give it to someone else.
Yara izini herhangi birine hiç gösterdin mi?
- Have you ever shown your scar to someone?