to convey by speech; to say

listen to the pronunciation of to convey by speech; to say
الإنجليزية - التركية

تعريف to convey by speech; to say في الإنجليزية التركية القاموس.

tell
{f} demek

Bana ne demek istediğini söyle. - Tell me what you mean.

Bununla ne demek istediğini bana söyleyebilir misin? - Can you tell me what you mean by that?

tell
anlatmak

Daha sonra ne olacağını anlatmak yok. - There is no telling what will happen next.

O, eşine gerçeği anlatmakta tereddüt etmedi. - He didn't hesitate to tell his wife the truth.

tell
söylemek

Bana öyle geliyor ki kocam beni arkadaşımla aldatıyor.Ona söylemek istiyorum:Sen kedi çalıyorsun!. - It appears that my husband is cheating on me with my friend. I want to tell her: You thieving cat!.

Bir taraftan seni yemeğe davet etmek için, diğer taraftan sana oğlumun evleneceğini söylemek için seni aradım. - I called you, on the one hand to invite you out to eat, and on the other to tell you my son is going to get married.

tell
nakletmek
tell
belli olmak
tell
göstermek
tell
seçmek
tell
söyle

Lütfen bana nerede yaşayacağını söyle. - Please tell me where you will live.

Onu neden sevdiğini lütfen bana söyler misin? - Could you please tell me why you love her?

tell
bilmek

Tom'a bilmek istediği şeyi söyleyemedim. - I couldn't tell Tom what he wanted to know.

Bilmek istediğin her şeyi sana söyleyeceğim. - I'll tell you everything that you want to know.

tell
tahmin etmek

Ne zaman geleceğini tahmin etmek mümkün değil. - There is no telling when they will come.

Ne olacağını tahmin etmek mümkün değil. - There is no telling what will happen.

tell
belli etmek
tell
etkili olmak
tell
tembihlemek
tell
tell söyle
tell
ark höyük
الإنجليزية - الإنجليزية
tell

He seems to like to tell lies.

to convey by speech; to say
المفضلات