to contain; stop

listen to the pronunciation of to contain; stop
الإنجليزية - التركية

تعريف to contain; stop في الإنجليزية التركية القاموس.

hold back
Hesitate
hold back
tedbirli olmak
hold back
(Gıda) geri tutma
hold back
tutmak

Kız gözyaşlarını tutmak için çok gayret etti. - The girl tried hard to hold back her tears.

Kendini tutmak zorundasın. - You have to hold back.

hold back
özünü tutmak
hold back
tut

Tom gözyaşlarını tutamadı. - Tom couldn't hold back his tears.

Kendini tutmak zorundasın. - You have to hold back.

hold back
gizli tutmak
hold back
zapt etmek
to stop
dur to
hold back
saklamak
hold back
zaptetmek
hold back
çekinmek
hold back
(deyim) kendini tutmak,cekinmek. hold sth. back elinde tutmak,saklamak
hold back
kendini tutmak

Kendini tutmak zorundasın. - You have to hold back.

hold back
söylememek
hold back
durdurmak
hold back
(Fiili Deyim ) 1- kendini tutmak , çekinmek 2- zaptetmek 3- söylemek istememek
الإنجليزية - الإنجليزية
hold back

The dam can't hold back that much water.

To stop
cease
To stop
nark
To stop
bow
to stop
arrest