to conjecture, supposition, surmise

listen to the pronunciation of to conjecture, supposition, surmise
الإنجليزية - التركية

تعريف to conjecture, supposition, surmise في الإنجليزية التركية القاموس.

guess
{f} tahmin etmek

Ne olacağını tahmin etmek zor değil. - It's not hard to guess what's going to happen.

Tom'un şifresini tahmin etmek kolaydı. - Tom's password was easy to guess.

guess
{i} tahmin

Bana ne olduğunu tahmin etsene! - Guess what happened to me.

Tahminin oldukça yanlış. - Your guess is quite wrong.

guess
{i} varsayım
guess
düşünmek

Sanırım bunu düşünmek zorunda kalacağım. - I guess I'll have to think it over.

guess
oranlamak
guess
oranlama
guess
zannetmek
guess
{f} tahmin et

O öğretmenin sınavının kritik noktaları emin olarak tahmin ettin. - You sure guessed the critical points of that teacher's exam.

Tom'un yüzemiyeceğini asla tahmin etmezdim. - I would never have guessed that Tom couldn't swim.

guess
doğru kestirmek
guess
kestirim
guess
sanı

Sanırım şimdi gitmeliyim. - I guess we should go now.

Sanırım o otuzun üzerindedir. - I guess that she is over thirty.

guess
{f} zannetmek, sanmak
guess
{f} tahminde bulunmak
guess
I guess so
guess
{f} içine doğmak
guess
{f} sezmek
guess
Galiba

Galiba ben de seni özlüyorum. - I guess I miss you too.

Galiba herkes Mary'ye aşık olduğumu düşünüyor. - I guess everybody thinks that I'm in love with Mary.

الإنجليزية - الإنجليزية
{v} guess
to conjecture, supposition, surmise
المفضلات