to come upon, or meet, as with something that makes the heart glad

listen to the pronunciation of to come upon, or meet, as with something that makes the heart glad
الإنجليزية - التركية

تعريف to come upon, or meet, as with something that makes the heart glad في الإنجليزية التركية القاموس.

greet
selamlaşmak
greet
{f} selam vermek
greet
selam çakmak
greet
selamlama

Beni selamlamayı unuttun mu? - Did you forget to greet me?

Her dilde insanları selamlamayı bilir. - He knows how to greet people in all languages.

greet
selamlamak

Ben de onu selamlamak istiyorum. - I want to greet him, too.

O beni selamlamak için ayağa kalktı. - He rose to his feet to greet me.

greet
selamla

O, beni Günaydın ile selamladı. - She greeted me with Good morning.

Jessie, Joseph'le tokalaştı ve sevgi ile onu selamladı. - Jessie shook Joseph's hand and greeted him with affection.

greet
selamlaşmak selamla/karşıla
greet
{f} çarpmak
greet
{f} kutlamak

Seni kutlamak için uğrayamadım, çünkü acelem vardı. - I could not stop by to greet you because I was in a hurry.

greet
{f} karşılaşmak
greet
{f} karşılamak

Paul beni karşılamak için Roma'ya geldi. - Paul came to Rome to greet me.

Tom Mary'yi karşılamak için oradaydı. - Tom wasn't there to greet Mary.

الإنجليزية - الإنجليزية
greet
to come upon, or meet, as with something that makes the heart glad
المفضلات