İşi bitirdikten sonra uğrayacağım.
- I'll come over after I finish the work.
İyi bir sonuç için iki tabaka boya uygula.
- Apply two coats of the paint for a good finish.
Tom bitiş çizgisini geçen son kişiydi.
- Tom was the last one to cross the finish line.
Bob bitiş çizgisine ilk önce ulaştı.
- Bob reached the finish line first.
Tom evi bitirmek için ne kadar çok paraya ihtiyacı olacağını hesaplıyor.
- Tom is estimating how much money he'll need to finish the house.
Bu kitabı okumayı bir haftada bitirmek gerçekten zor.
- This book is really difficult to finish reading in a week.
Raporla işim bitmek üzere.
- I'm just about finished with the report.
Burada işimiz neredeyse bitmek üzere.
- We're just about finished here.
Birkaç son rötuş eklerim.
- I add a few finishing touches.
O planın hâlâ bazı son rötuşlara ihtiyacı vardı.
- That plan still needed some finishing touches.
Ebeveynlerimin evine gelmek ister misin?
- Would you like to come to my parents' house?
Evime gelmek için zahmet etmeyin.
- Don't bother to come to my house.