Hemen geri gelmek zorundaydık çünkü okul başlamak üzereydi.
- We had to come back soon because school was about to start.
Buraya geri gelmek istiyorum.
- I want to come back here.
Bir hafta içinde eve dönmek zorundayım.
- I must return home within a week.
Çocuğun planı, tıp öğrenimi yapmak ve bir doktor olarak Saint Croix'a dönmekti.
- The boy's plan was to study medicine and return to Saint Croix as a doctor.
Kısa sürede geri dönmek şartıyla dışarı çıkabilirsin.
- You may go out only if you come back soon.
Geri dönmek zorunda kalacağız.
- We'll have to come back.
Dün yeşil bir kanepe aldım, ama kapıdan sığdıramadım, bu yüzden geri iade etmek zorunda kaldım.
- I bought a green couch yesterday, but I couldn't fit it through the door, so I had to return it.
Bir araba iade etmek istiyorum.
- I'd like to return a car.
Buraya geri gelmek istiyorum.
- I want to come back here.
Ben bu şehri terk etmek istiyorum ve asla geri gelmek istemiyorum.
- I would like to leave this town and never come back.
Bir daha asla buraya geri dönmek istemiyorum.
- I don't want to come back here ever again.
Ofisime geri dönmek istiyor musun?
- Do you want to come back to my office?
O onun aşkını geri çevirmedi.
- He did not return her love.
Onun öğle yemeğinden önce geri gelmesini bekliyorum.
- I expect her to come back before lunch.
Lütfen mümkün olduğunca kısa sürede geri gel.
- Please come back as soon as possible.
But he never knew that it really was his own Bunny, come back to look at the child who had first helped him to be Real.
... Now I want to come back to that last point in a second. ...
... We'll come back to that. ...