Meydan okumaktan hoşlanıyorum.
- I enjoy the challenge.
Meydan okumak için hazırım.
- I'm up for the challenge.
Bu bir meydan okuma olur.
- That would be a challenge.
Tom bir meydan okuma ile karşı karşıya.
- Tom is facing a challenge.
Tom bir meydan okuma ile karşı karşıya.
- Tom is facing a challenge.
Tom tenis oyununda Mary'ye meydan okudu.
- Tom challenged Mary to a game of tennis.
Sami ona itiraz etmedi.
- Sami didn't challenge that.
İtirazını kabul ediyorum.
- I accept your challenge.