to cease to exist, either actually or for the time being

listen to the pronunciation of to cease to exist, either actually or for the time being
الإنجليزية - التركية

تعريف to cease to exist, either actually or for the time being في الإنجليزية التركية القاموس.

disappear
gözden kaybolmak

Tom gözden kaybolmak istiyor. - Tom wants to disappear.

disappear
yok olmak
disappear
{f} ortadan kaybolmak

Ben sadece ortadan kaybolmak istiyorum. - I just want to disappear.

Ortadan kaybolmak istedim. - I wanted to disappear.

disappear
{f} kaybolmak

Ortadan kaybolmak istedim. - I wanted to disappear.

Tom gözden kaybolmak istiyor. - Tom wants to disappear.

disappear
gözden kaybol

Benim için sürpriz oldu, o bir anda gözden kayboldu. - To my amazement, it disappeared in an instant.

Oksijensiz bütün hayvanlar uzun zaman önce gözden kaybolurdu. - Without oxygen, all animals would have disappeared long ago.

disappear
{f} ortadan kaybolmak: My pen has
disappear
{f} unutulup gitmek
disappear
{f} yok olmak: Too many forests have disappeared. Pek çok orman yok oldu
disappear
uçmak
disappear
zail olmak
disappear
ortadan kalkmak
disappear
görünmez olmak
disappear
ortalıktan kaybolmak
disappear
kayıplara karışmak
disappear
yok ol

Küçük aile çiftlikleri yok oluyorlardı. - Small family farms were disappearing.

Dağdaki tüm kar yok olmuştu. - All the snow on the mountain has disappeared.

disappear
kaybolma

Eski gelenekler kaybolmaya devam ediyor. - Old customs keep disappearing.

Sadece gözden kaybolma. - Just don't disappear.

الإنجليزية - الإنجليزية
disappear
to cease to exist, either actually or for the time being
المفضلات