to cause resentment through such acts

listen to the pronunciation of to cause resentment through such acts
الإنجليزية - التركية

تعريف to cause resentment through such acts في الإنجليزية التركية القاموس.

outrage
nefret
outrage
nefretini uyandırmak
outrage
büyük hakaret
outrage
{i} hakaret

Böyle bir hakarete katlanamayız. - We can't tolerate such an outrage.

Kesinti sözü bir hakarettir. - The word outage is an outrage.

outrage
kanuna karşı hareket etmek
outrage
{f} kötü davran
outrage
zulüm
outrage
büyük öfke
outrage
{i} rezalet
outrage
{f} zedelemek (onur vb.)
outrage
{i} tecâvüz
outrage
nefret uyandırıcı hareket
outrage
{f} çiğnemek
outrage
{i} zorbalık

O adamın yaptığı şey bir zorbalık. - What that man's done is an outrage.

outrage
fena surette bozmak
outrage
(isim) zorbalık, yasadışı hareket, tecâvüz, hakaret, rezalet
outrage
incit/öfkelendir
outrage
(fiil) tecâvüz etmek, çiğnemek, zorlamak, hakaret etmek, zedelemek (onur vb.), kırmak, kötü davranmak
outrage
{f} tecâvüz etmek
الإنجليزية - الإنجليزية
outrage
to cause resentment through such acts

    الواصلة

    to cause re·sent·ment through such acts

    التركية النطق

    tı kôz rîzenmınt thru sʌç äks

    النطق

    /tə ˈkôz rəˈzenmənt ˈᴛʜro͞o ˈsəʧ ˈaks/ /tə ˈkɔːz rɪˈzɛnmənt ˈθruː ˈsʌʧ ˈæks/
المفضلات