Arabamı satmak için reklam verdim.
- I advertised my car for sale.
Onlar televizyonda yeni bir arabanın reklamını yaptılar.
- They advertised a new car on TV.
O, evi için satış ilanı verdi.
- He advertised his house for sale.
Onlar satılık bir ev ilanı verdiler.
- They advertised a house for sale.
At a time when creation seems to be endangered in so many ways through human activity, we should consciously advert to this dimension of Sunday, too.