Kahvaltıdan önce duş aldım.
- I showered before breakfast.
Bu sabah kahvaltı yapmadım.
- I didn't have breakfast this morning.
Tom sabah kahvaltısı yemeden önce epostasını kontrol eder.
- Tom checks his email before he eats breakfast.
Sabah kahvaltısı iskandinav usulü açık büfedir.
- Breakfast is a smorgasbord.
Ben ilk otobüse zamanında yetişmek için aceleyle kahvaltı yaptım.
- I had breakfast in haste in order to be in time for the first bus.
Hızlı bir kahvaltı yaptım.
- I had a quick breakfast.
Sami, kahvaltı etmek için bara geldi.
- Sami came to the bar to eat breakfast.
He breakfasted on pizza and Coke.
We serve breakfast all day.
... at the National Prayer Breakfast here in Washington. He was commending the leadership of many evangelical ...
... Because, I brush my teeth breakfast, lunch and dinner. ...